Bazılarımız içindeki hayvan sevgisini gösteremese de herkesin için de ufak da olsa vardır o sevgi. Kimimiz yanına gidip kucaklamaya onunla bütünleşmeyi koklamayı sever, kimimiz uzaktan selamlaşmayı ‘’ay ne şeker şeysin sen öyle ‘’ demeyi seçer. Biz nasıl bu birtakım duygusallığımızla hayvanlara yaklaşıyor isek onların da kendi içinde yaşadığı ya da gösterebildiği kadar anladığımız duygusal zamanları vardır.
Köpekler kedilerden daha duygulu hayvanlardır. Onlar için bağlanma ve güven duygusu ön plandadır. Bir kediyle gezintiye çıktığınızda arkanızdan geliyor mu ya da kaçtı mı amaca diye onlarca düşünceyle boğuşurken bir köpek ile gezintinizde daha hafif düşüncelere bürünürsünüz. Çünkü siz onun sahibisinizdir sizi her türlü tehlikeye karşı korumak için yanınızdan ayrılmamayı seçerler.
Köpeklerin ağlamasını bir bebeğin ağlamasına benzetebiliriz. Çoğu kez duygusal olan bu ağlamalar bazen herhangi bir ihtiyacını giderememenin verdiği acı durumdan dolayı kaynaklanabilir. Hele ki Yaşı ilerlemiş bir köpeğiniz var ise ve sürekli ya da ara ara gelen ağlama atakları var ise en yakın zamanda bir veteriner hekime götürüp sağlık kontrollerini yaptırmalısınız. Hastalıktan kaynaklanmayan durumlarda köpeklerin duygusallığından ileri gelen ağlamalar görülmektedir. Örneğin gece gezmelerinizi sabah koşularınızı onsuz yaptığınızda evde saatlerce sahip bekleyen bir köpeğe bu olanlar biraz ağır gelebilir ve gözünün kenarında kurumuş damlalar siz geldiğinizde sizi karşılar.
Köpek bakmak bir canlıyla bir hayatı paylaşmak zordur fakat güzellikleri bunu örter. Hayatımızı devam ettirirken onun da bir kalbi ve duyguları, ihtiyaçları olduğunu unutmamalı ona göre hayatımızı şekillendirmeliyiz. Hiçbir şey onların iki damla yaşına değmez, değdirtmeyelim.
